KPLAW

İş Kuleleri, Kule 3, Kat:2, 34330,
Levent / Istanbul, Turkey

CONTACT

T: +90 (212) 249 29 39
M: info@kplawtr.com

Metaverse, bir ürün ya da oyun değildir.

Tek bir şirket tarafından oluşturulmamıştır. Aksine, şirketlerin, bilgi ve iletişim araçlarının kapsamlı ve birlikte çalışabilir olduğu, dünya çapında bir 3D ağıdır.

PROF. SCOTT GALLOWAY, NEW YOK ÜNİVERSİTESİ

İnternetin keşfinin ilk zamanlarında kullanılan sadece bilgi vermeyi amaçlayan statik web sayfalarının yer aldığı Web 1.0’dan, bulut bilişim sistemlerinin devreye alındığı, sosyal medyanın insan hayatına etki ettiği, streaming akımlarının türediği ve nihayet bireylerin içerik ürettiği ve etkileşime girdiği platform modeli Web 2.0’a geçiş hızlı olmuştu. Şimdi ise Web 3.0 dünyasındaki ‘Metaverse’ fenomenine çok daha hızlı bir şekilde adım atıyoruz. Web 3.0 ile metaverse arasındaki ilişki ise Web 3.0’ın metaverse’ün altyapısı olmasından kaynaklanıyor. Herhangi bir merkezi kontrol yapısı olmayan Web 3.0’da veriler paylaşılıyor ve tamamen açık kaynaklı bir oluşum kuruluyor. Metaverse, sosyal medyanın yerini alan bir dijital ürün olmaktan ziyade, 5G teknolojisiyle beraber sanal gerçekliğin günlük hayata entegre edilmesi olarak tarif ediliyor. Bireylerin içerisinde yer aldığı ve etkileşimde bulunduğu metaverse evreninde harici bir özneymiş gibi ekrana bakmaktan çok bir realiteden bahsediyoruz. Bu realitede ise sadece şirketler değil, içeriği yaratan ve yöneten insanlar da kazanıyor.

Metaverse kavramının dünya çapında ortaya çıkışında, bu kadar hızlı yayılmasında ve yaygınlaşmasında önemli olan faktörler arasında; pandemi, modern insan yaşamındaki ekonomik kaynaklı tatminsizlikler, internet kullanım şeklinin değişmesi ile dijitalleşme trendi yer alıyor. Ayrıca Facebook, Whatsapp, Instagram gibi şirketler grubunun sahibi Mark Zuckerberg’in Facebook aplikasyon adını ‘Meta’ olarak değiştirmesinin ve yapılan görkemli lansmanın da metaverse kavramına ayrı bir popülerlik kazandırdığını kabul etmek gerekiyor. Bu etkilere aynı zamanda Web 3.0’ın öncüleri arasında yer alan oyun şirketi Roblox’un halka arz edilmesini de ekleyebiliriz. Buradan hareketle, metaverse’ün geçici bir heves, bir moda veya bir trend olmadığı, birçok sektörü derinden etkileyeceği öngörülüyor.

Metaverse 101

Metaverse, sanal gerçeklik (VR) cihazlarıyla arttırılmış gerçekliği yaşayacağımız, blockchain tabanlı, merkeziyetsiz 3D platformlar olarak tanımlanabilir. Bu platformlar, Facebook, Apple gibi bir şirket ürünü veya kullanıcıların birlikte geliştirdiği bir ürün olabiliyor. Metaverse dünyasına giriş için öncelikle kimlik niteliğinde bir avatar oluşturmak gerekiyor. Metaverse, bu avatar aracılığıyla kripto para üzerinden ödeme yaparak hiç görmediğimiz bir yere seyahat edebilme, alım-satım işlemlerini gerçekleştirebilme imkânı sunuyor. Metaaverse sayesinde, online olarak ofiste çalışmak, konserlere ve etkinliklere katılabilmek mümkün. Bunların yanı sıra dünyaca ünlü bir kişinin avatarıyla konuşabilme, TV programı yapabilme ya da şu an oldukça trend olan, dünyanın herhangi bir yerindeki arazi üzerinde mülkiyet hakkı sahibi olabilme fırsatı sunuyor. Hatta metaverse’te, bir modacıya istediğimiz kıyafeti tasarlatıp, üstümüzde deneyebiliyoruz.

 

İş dünyası metaverse ile evriliyor

İnternet ve iş dünyasının metaverse ile evrildiğini söylesek abartmış olmayız. Metaverse’ün hemen hemen her sektörden ilgi duyulan ve yatırım yapılan bir fenomen haline geldiğini görüyoruz. Örneklerle açıklamak gerekirse; Yemeksepeti, yakın bir zamanda restoranlarda kripto ödeme yöntemlerinin kullanılması ve üye restoranlarda yerinde deneyimleme gibi öngörüler üzerinde çalıştıklarını belirtti. Kripto para alım satım platformlarından Paribu, yerli blockchain ağı kurmanın yanı sıra metaverse alanında çeşitli projelerin Token’larını listelemek için Paribu Box piyasasını faaliyete geçirdi. Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri Tic. A.Ş., metaverseler’de yeni nesil ticareti yöneten iş modelleri üzerinde Ar-Ge çalışmaları yaptığını açıkladı. Yolcu360 ise makine datasını alabilmek ve işleyebilmek için bir IoT cihaz geliştirdiğini ilan etti. Son olarak, Türkiye’nin çağdaş sanat alanındaki öncülerinden Refik Anadol dünyanın ilk “çok-duygusal” metaverse projesi olarak adlandırılan Dataland ile güncel nörobilimsel deneyleri en gerçekçi haliyle sunacağını duyurdu.


Ticaret artık metaverse üzerinden devam edecek gibi görünüyor. Paranın yerini artık metaverse’lerde dijital paralar, kripto paralar, token’lar, dijital cüzdanlar alıyor. Bunun neticesinde, insanlar ellerindeki dijital varlıklarını satıyor veya kripto paralarını değişim ve dönüşüm aracı olarak kullanıyor. Bu noktada belirtmekte fayda var, metaverse dünyası gerçek bir ekonomik değer yaratıyor. Bugüne kadar sanal arazi, mal ve hizmetler gibi ürün satışlarında 200 milyon doların aşıldığı söyleniyor.


Hukuk bunun neresinde?

Metaverse dünyasının hukuki alt yapısını, blockchain teknolojisi ile hazırlanan akıllı sözleşmeler oluşturuyor. Bu nedenle bu terim ve kavramlar hakkında bilgi sahibi olmak oldukça önem kazanıyor.  Blockchain teknolojisi, güvenlik açıklarına karşı korumalı ve kolayca erişilebilen bir ağ üzerinde şifrelenen verilerin yönetimini sağlayan dağınık bir veri tabanı olarak biliniyor. Bu sistemde, bitcoin en bilinen para birimi olarak karşımıza çıkıyor. Blockchain sisteminde tıpkı kripto para sisteminde olduğu gibi merkezi bir otorite bulunmuyor. Yani, herhangi bir ülkenin otoritesinin içinde bulunduğu bir yapılanmanın varlığını göremiyoruz. Bu bağlamda hukuki sorunlar, karşımızda herhangi bir muhatabın bulunmaması noktasında doğuyor. Akıllı sözleşmeler kavramı ise, blockchain teknolojisinin temelini sağlayan ve geleneksel sözleşmelerden ayrışan, bilgisayar ortamında işletilen bir internet protokolü olarak açıklanabilir. Geleneksel sözleşmelerin tüm şartlarını akıllı sözleşmeler sağlıyor. Ancak günümüzde yapmış olduğumuz klasik sözleşmelerden farklı olarak, teknoloji devleri tarafından aktarılan perspektife göre; akıllı sözleşmelerde yer alan madde hükümlerini değiştirmek(tadil) ve bir kısmını uygulamaya konulmasını engellemek mümkün olmuyor. Dolayısıyla sözleşmelerin revizesi ve iptalini talep etme durumu da bulunmuyor. Merkeziyetsizliğin bir sonucu olarak; akıllı sözleşmeler ile bakanlık, banka, tapu ve noter gibi üçüncü tarafların onay süreçleri ortadan kalkıyor. Örnek vermek gerekirse, bir NFT mintlendiğinde zaman damgası sistemi ve akıllı sözleşme hükümleriyle telif hakkı korumasına ihtiyaç kalmıyor. Çünkü NFT’nin kim tarafından ne zaman yapıldığı zaman damgası ile doğrulanabiliyor. Yine aynı doğrultuda, bir sinema eseri meydana getirildiğinde tescil ve kayıt işlemleri için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvuru yapmak gerekmiyor, NFT mintleme ile telif hakkı koruması zaten sağlanıyor. (NFT’lerle ile ilgili daha ayrıntılı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz)

Metaverse’te küresel bir düzenleme ve denetleme mekanizmasının kurulması gerekiyor

Metaverse için tüm devletlerin eşit düzeyde hazır olduğunu söyleyemeyiz. Özellikle ‘sürece göre aksiyon alırız’ şeklinde konuya yaklaşmamak gerekiyor. Her geçen gün gelişmekte olan metaverse akımına yönelik global bir hukuki düzenleme ve çalışma henüz mevcut değil. Bu durum kripto para yatırım platformlarında da hissediliyor. Bu platformlara ilişkin kötü niyetin ve suistimalin önüne geçmek için küresel bir düzenleme ve denetleme mekanizmasının kurulması şart.

Metaverse’te bireylere ait konum ve bankacılık bilgileri, tüketim ve oyun alışkanlıkları, biyometrik veriler gibi kullanıcıların doğrudan ve dolaylı yollardan oluşturduğu bilgilerin tümü kişisel veri niteliği taşıyor. Bu toplanan ‘Meta Data’ların’ işlenmesinde ve aktarımında ne gibi regülatif kurallar getirileceği oldukça önemli bir konu olarak öne çıkıyor. Çünkü metaverse kullanıcılarına ait kişisel veriler, içerikler ve bunlardan doğan varlıklar üzerinden daha fazla kontrol, özgürlük ve ekonomik kazanç sağlanmasının söz konusu olacağı öngörülüyor. Ayrıca verilerin çalınması, hacker saldırıları gibi eylemlerin önlenmesi ve bu eylemlerden doğan mağduriyetin giderilmesi için de düzenlemelere ihtiyaç duyulacağının yadsınamaz bir gerçek olduğu görülüyor. Bu nedenle bir sonraki yazımızda, metaverse dünyasında kişisel veri, gizlilik ve mahremiyetin nasıl korunacağı ile buna ilişkin güncel regülasyonların ne yönde ilerleyeceği konusunu ele alacağız.