News & Insights
Emekli Çalışana Raporlu Olduğu Günlerin Ücreti Ödenmeli Mi?
Çiğdem Soysal | ASSOCIATE PARTNER
26.12.20233 Mart 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren düzenleme ile pek çok çalışan, yaş şartı olmaksızın emekli olma imkanına sahip oldu. Emekli olmak için işten ayrılıp, 30 gün içerisinde aynı işyerinde sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışmaya başlayan her bir işçi için işverene verilen beş puanlık teşvikin de etkisiyle, pek çok emekli aynı işyerinde çalışmaya yeniden başladı. Bu durum iş hukukunda pek çok soruyu gündeme getirdi. Son zamanlarda gündemimizdeki sorulardan biri de emekli çalışanların hastalık nedeniyle istirahat raporu almaları halinde kendilerine istirahatli oldukları günlerde ücret ödenip ödenmeyeceği.
1- Çalışanlar, Hastalık Nedeniyle Raporlu Oldukları Günlerde Ücrete Hak Kazanır Mı?
Bu sorunun cevabı, çalışanın aylık maktu ücret ile çalışıp çalışmadığına göre değişmektedir.
Kural olarak ücret, yapılan işin karşılığıdır. Çalışma yoksa ücret ödenmez. İş Kanunu’nun 32. Maddesinde yer alan “ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır.” ifadesi ile bu husus belirtilmektedir. Aksi Kanunda düzenlenmediği, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece, işçinin hastalığı sebebiyle çalışmadığı istirahatli olduğu günler için de ücret ödenmez. İş Kanunu’nun 25. Maddesinde de, “işçinin iş sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği süreler için ücret işlemez.” denilmektedir ve hastalık nedeniyle istirahat raporu alınan günler de iş sözleşmesinin askıda olduğu günlerdir.
Ancak 4357 sayılı İş Kanunu’nun 48. Maddesinin 2. Fıkrasında, aylık maktu ücret alan işçiler için ayrı bir düzenleme yapılmıştır: ”Hastalık nedeni ile çalışılmayan günlerde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneği aylık ücretli işçilerin ücretlerinden mahsup edilir.” Bu maddeye göre aylık maktu ücretli işçi raporluyken de ücreti tam olarak ödenmelidir, işçi geçici iş göremezlik ödeneğine hak kazanmış ise, kendisine Kurum tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneği tutarı ücretinden düşülür, ücretin geri kalan kısmı işçiye ödenir. Aylık maktu ücret ile çalışan işçilerin hastalanmaları nedeniyle çalışamamaları halinde dahi ücretlerinin tam olarak ödeneceği 4357 sayılı İş Kanunu’nun 49. Maddesinin son fıkrasındaki “Hasta, izinli veya sair sebeplerle mazeretli olduğu hallerde dahi aylığı tam olarak ödenen aylık ücretli işçilere” ifadesinden de anlaşılmaktadır.
İşverenin, işçinin iş göremezlik ödeneği alıp almadığına bakmaksızın ücretini tam olarak ödemesinin önünde de bir engel bulunmamaktadır. Ancak maktu aylık ücret ile çalışan işçi herhangi bir nedenle iş göremezlik ödeneğine hak kazanmadığı takdirde ücretinden bir kesinti yapılamaz.
Yargıtay kararları da bu yöndedir; Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 16.12.2019 tarihli kararında da bu husus “Dosya içeriğine göre, aylık maktu ücretle çalıştığı anlaşılan davacının istirahatli olduğu 3 günlük süre karşılığı ücretinden işverence tek taraflı kesinti yapılmasının yasal dayanağı bulunmamaktadır. Ancak 4857 Sayılı İş Kanununun 48/2. maddesi uyarınca, davacı işçi SGK'dan söz konusu 3 gün için geçici iş göremezlik ödeneği almışsa bu bedelin davacının ücretinden mahsup edilmesi gerekir.” cümleleri ile ifade edilir. (Yargıtay 9. HD. 2016/10974 E., 2019/22392 K., 16.12.2019 T.)
Buna karşılık, ücretin çalışılan zamana göre belirlendiği diğer ücret ödeme şekillerinde, aksi iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılmamış ise, işçinin izinli veya istirahatli olduğu günler için işverenin ücret ödeme yükümlülüğü yoktur. (Nuri Çelik/Nurşen Caniklioğlu/Talat Canpolat/Ercüment Özkaraca, İş Hukuku Dersleri, 2022, s. 350; Emine Tuncay Senyen Kaplan, Bireysel İş Hukuku, 2019, s. 186).
2- Emekli Çalışanlara Hastalık Nedeniyle Raporlu Oldukları Günlerin Ücreti Ödenmeli Mi?
Emekli olup da sosyal güvenlik destek primi ile çalışanlar, kendileri için iş kazası ve meslek hastalığı dışında kısa vadeli sigorta primi ödenmediğinden, geçici iş göremezlik ödeneğine hak kazanamazlar. (Haluk Hadi Sümer, Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara 2022, s.55). Bu durumda, maktu aylık ücret alsalar dahi, İş Kanunu’nun 48. Maddesinin 2. Fıkrası gereğince ücretlerinden geçici iş göremezlik ödeneği mahsup edilemez. Bu nedenle, istirahat raporunun iş kazası ya da meslek hastalığından kaynaklanması hali dışında (bu halde emekli çalışan iş göremezlik ödeneğine hak kazanabilecektir), raporlu günler için emekli çalışanın ücretlerinde bir kesinti yapılmaması gerekir (Selahattin Bayram “Maktu Aylık Alan Sosyal Güvenlik Destek Primine Göre Çalışan Personele 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 48 Ve 49 Uncu Maddelerinin Uygulanması Sorunu”, Mali Çözüm, Mayıs-Haziran 2011, S:105, s.358; Özkan Bilgili, „İstirahatli İşçiye Ücreti Tam Olarak Ödenir (Mi?)”, Legal İş Hukuku Dergisi, 2011/32, s.1360).
Diğer yandan, Borçlar Kanunu m. 409. Maddesine dayanılarak, emekli olan çalışanın raporlu olduğu günlerde dahi emekli maaşını almaya devam ettiği, çalışmadığı günlere ilişkin ücretinin emekli maaşı ile karşılandığı bu nedenle kendisine bu günler için ücret ödenmesi gerekmediği düşünülebilir. Zira 409. Madde’ye göre “Uzun süreli bir hizmet ilişkisinde işçi, hastalık, askerlik veya kanundan doğan çalışma ve benzeri sebeplerle kusuru olmaksızın, iş gördüğü süreye oranla kısa bir süre için iş görme edimini ifa edemezse işveren, başka bir yolla karşılanmadığı takdirde, o süre için işçiye hakkaniyete uygun bir ücret ödemekle yükümlüdür.” Ancak, özel hüküm niteliğinde olması nedeniyle İş Kanunu’nun 48. Maddesinin 2. Fıkrası maktu aylık alan işçiye öncelikli olarak uygulanmalıdır. Bu nedenlerle kanaatimizce maktu aylık alan emekli çalışanların ücretinden raporlu olduğu günlere ilişkin herhangi bir kesinti yapılmamalıdır. Böyle bir kesinti yapan işveren İş Kanunu’nun 48. Maddesinin 2. Fıkrasına aykırı hareket etmiş olacaktır.
Maktu aylık dışındaki diğer ücret şekillerinde ise, (bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde aksi kararlaştırılmamışsa) iş göremezlik ödeneği alamayan işçinin izinli ve istirahatli olduğu günler için işverenin ücret ödeme yükümlülüğü yoktur.
3- Aylık Maktu Ücret Nedir?
Maktu aylık ücretin ne olduğu konusunda kanunda bir düzenleme bulunmuyor. Ancak doktrinde ve mahkeme kararlarında hangi durumlarda ücretin maktu aylık ücret sayılacağına değinilir. Maktu aylık ücret, işçiye ayın 28, 30 ya da 31 gün olduğuna bakılmaksızın, her ay aynı miktarda ödenen, işçinin kaç gün çalıştığına, istirahatli ya da izinli olmasına göre tutarı değişmeyen ücrettir. Aylık ücretin özelliği, bir aylık çalışma karşılığı ücretin toptan maktu(kesin) karşılığının belirlenmiş olmasıdır. Hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri bu ücretin içinde sayılır. (Çelik/Caniklioğlu/Canpolat/Öz karaca, İş Hukuku Dersleri, 2022, s. 778; Sarper Süzek, İş Hukuku, 2023, s.377; Haluk Hadi Sümer, İş Hukuku, Ankara 2022, s. 79-80). Maktu aylık ücretin belirlenmesinde, işçinin fiilen çalışmış olduğu günlerin sayısı göz önüne alınmaz, itibari olarak otuz gün kabul edilen bir aylık çalışma süresi için işçiye bir ücret belirlenir. (Özkan Bilgili, İstirahatli İşçiye Ücreti Tam Olarak Ödenir (Mi?), Legal İş Hukuku Dergisi, 2011/32, s. 1344-1346).
İşçinin maktu aylık ücretli olup olmadığının belirlenmesinde mazeretli olduğu günlerde ücretinden bir kesinti yapılıp yapılmadığına da bakılmalıdır. Bu durumlarda ücreti tam olarak ödenen işçi aylık ücretli sayılır ve bunlar ayrıca tatil ücretine hak kazanmaz. Mazeretli olduğu halde işçinin ücretinden kesinti yapılıyor ise bu işçinin aylık ücretli olduğu kabul edilemez ve işçiye ayrıca hafta tatili ve genel tatil ücretinin ödenmesi gerekir. (Çelik/Caniklioğlu/Canpolat/Öz karaca, İş Hukuku Dersleri, 2022, s. 350, s.778).
Bu noktada, maktu aylık ücret ile ücretin aylık olarak ödenmesini de birbirinden ayırmak gerekir. Aylık ücret bir ücret sistemi iken, aylık ödeme bir ödeme biçimidir. Çalışılan süreye göre hesaplanan ücret de aylık periyodlarda ödenebilir ve ücretin aylık olarak ödenmesi tek başına ücreti aylık maktu ücret halinde getiren bir unsur değildir. (Çelik/Caniklioğlu/Canpolat/Öz karaca, İş Hukuku Dersleri, 2022, s.777; Bilgili, s.1344).
Ücretin aylık maktu ücret olup olmadığı iş sözleşmesinde kararlaştırılmış olabilir. Bu husus iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı takdirde, bordrolar, puantaj kayıtları ve işyerindeki genel uygulamalar değerlendirilerek belirlenmelidir. Ancak önemle belirtmek gerekir ki, ücretlerin ayda bir kez ödenmesi tek başına ücretin maktu aylık ücret olduğunu göstermeyeceği gibi, işçilerin raporlu oldukları günlerin ücretlerinden kesilmesi veya primlerinin eksik yatırılması da tek başına işçilerin günlük ücretle çalıştığını göstermez. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2023/7056 E., 2023/7184 K., 16.5.2023 T.)
Bu açıklamalar ışığında, emekli bir çalışana raporlu olduğu günlerde ücretinin tam olarak ödenip ödenmeyeceği belirlenirken öncelikle bu çalışanın ücret sistemi değerlendirilmeli, ücretin aylık maktu ücret olup olmadığı belirlenmelidir. Çalışanın maktu aylık ücret aldığının tespit edilmesi halinde, iş kazası ya da meslek hastalığı dışındaki hastalıklardan dolayı raporlu oldukları günlerde ücretlerinde bir kesinti yapılmamalıdır. Aksi takdirde, ücreti tam olarak ödenmeyen çalışan ücreti ödenene kadar çalışmaktan kaçınma ve/veya iş sözleşmesini haklı nedenle feshetme hakkına sahip olur. Bunun yanı sıra, çalışan ücretin eksik ödenen kısmının tahsili için işverene karşı yasal yollara başvurabilir. Ayrıca İş Kanunu’nun 102. Maddesine göre, işçinin ücretinin eksik ödenmesi halinde işverene her bir işçi ve eksik ödenen her ay için 1.515 TL idari para cezası uygulanabilecektir.