KPLAW

İş Kuleleri, Kule 3, Kat:2, 34330,
Levent / Istanbul, Turkey

CONTACT

T: +90 (212) 249 29 39
M: info@kplawtr.com

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi elektrik satışına ilişkin bir sözleşmenin feshinden doğan bir uyuşmazlıkta İstanbul Tahkim Merkezi Tahkim Kurallarına tabi olarak verilen bir hakem kararının iptal edilmesi talebini reddetti. 

İptal talep eden taraf, hakem kurulunca bilirkişi incelemesi yapılmadığı, bu nedenle hukuki dinlenilme ve savunma hakkının kısıtlandığını iddia etti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, yerel mahkeme kararlarının üst mahkemeler tarafından denetlenmesinden farklı olarak, HMK ve Tahkim Kurallarına uygun olarak yürütülen bir yargılamada bilirkişi incelemesinin yapılmamış olmasının hukuki dinlenilme hakkının ihlali anlamına gelmeyeceği ve hakem heyetinin bilirkişi incelemesi yapmadan karar vermesinin bir iptal sebebi olmadığı sonucuna vardı. Hakem kararının hukuken ve vakıaların takdiri açısından da hatalı olduğu ve bu nedenlerle iptal edilmesi gerektiği iddia edildi. BAM ve Yargıtay, iptal davasında, hakem kararının yerinde olup olmadığı veya hukukun doğru uygulanıp uygulanmadığı denetlenemeyeceğini ifade etti ve kararın esastan doğru olup olmadığını incelemedi. Kararda, hakem kararının kamu düzenine aykırı olup olmadığına ilişkin denetimin kararın esastan doğruluğunun denetlenmesine izin vermediği sonucuna varıldı. 

Hakem kararlarının iptal sebepleri Hukuk Muhakemeleri Kanununun 439. maddesinin ikinci fıkrasında sınırlı sayıda düzenleniyor. İptal davalarında inceleme bu sınırlı sebeplerin varlığı yönünden yapılıyor. Kanunda sayılan bütün iptal sebeplerinin iddia eden tarafça ileri sürülmesi ve ispatlanması şartına mı bağlı olduğu yoksa iptal davasına bakan mahkeme tarafından resen mi dikkate alınacağı açıkça belirtilmiyor. Kanundaki bu belirsizlik Yargıtay tarafından gideriliyor; Yargıtay kararında, kamu düzenine aykırılık hali ve karara konu uyuşmazlığın Türk hukukuna göre tahkime elverişli olup olmadığı mahkemece resen gözetilmesi gereken iptal sebepleri olduğu, bunların dışındaki iptal sebeplerinin iptal talep eden tarafça ileri sürülerek ispatlanması gerektiği açıkça ifade ediliyor. Kararın bu kısmı bir “obiter dictum” (içtihat) teşkil ediyor. 

Yargıtay kararı, tahkim yargılamasının ve iptal müessesesinin ruhuna uygun bir karar olarak karşımıza çıkıyor ve Türkiye’de tahkimle ilgili içtihatların milletlerarası uygulamalara paralel gelişmeye devam ettiğini gösteriyor. 

Bilgi Notu:

HMK.m.423’e göre “Taraflar, tahkim yargılamasında eşit hak ve yetkiye sahiptirler. Taraflara hukuki dinlenilme hakkını kullanma imkânı tanınır.” Hakem kararının iptalini düzenleyen HMK.m.439(2)(F) hükmü uyarınca tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmemesi hakem kararının iptali sebebidir.  Hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmesi, AİHS.m.6 ve Anayasa.m.36’da yer alan adil yargılanma hakkının gereklerinden birisidir ve temel insan hakkı olarak mütalaa edilmesidir. Hukuki dinlenilme hakkı, çok kısaca, davanın taraflarının kendilerine karşı açılan davadan haberdar olmalarını, davanın sonucuna etkili iddia ve savunmalarını eşit imkânlarla ileri sürebilmelerini ve ispat haklarını kullanabilmelerini temin eden ve hakemin de kararını verirken bu iddia ve savunmaları dikkate almasını gerektiren bir haktır.