News & Insights
TTK 376, Sermaye Kaybı ve Borca Batıklık’ta Yeni Düzenleme
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 376. maddesinde düzenlenen sermayenin kaybı veya borca batık olma durumlarında uyulacak usul ve esasları düzenlemek amacıyla; Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan “6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 376ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” 26.12.2020 tarihli 31346 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Değişiklik ile sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının karşılıksız kalması durumu tanımlanmıştır.
- Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması halinde yönetim organının genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunacağı düzenlenmiş iken, yeni değişiklik ile, “sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması durumu”nun ne olduğu açıkça belirtilmiş ve “zararın, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısına eşit veya bu tutardan çok ve üçte ikisinden az olması” şeklinde tanımlanarak, açıklığa kavuşturulmuştur.
- Genel kurulun toplantıya çağırılması için öngörülen, “sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması” durumu, “zararın, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisine eşit veya bu tutardan çok olması” olarak değiştirilmiştir.
Sermayenin üçte biri ile yetinilmesi ibaresi kaldırılmıştır.
Önceki düzenlemeye göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması durumunda genel kurul;
- Sermayenin üçte biri ile yetinilmesine ve TTK’nın 473 ilâ 475 inci maddelerine göre sermaye azaltımı yapılmasına,
- Sermayenin tamamlanmasına,
- Sermayenin artırılmasına,
karar verebiliyor iken, yayımlanan yeni tebliğ ile “Sermayenin üçte biri ile yetinilmesine” ibaresi çıkarılmıştır. Buna göre artık şirketler; zararın, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisine eşit veya bu tutardan çok olması durumunda, sermayenin üçte biri ile yetinilmesine yönelik karar alamayacaklardır.
Sermaye azaltımında, sermaye ile mevcut kanuni yedek akçeler toplamının, özvarlık toplamının en az yarısı kadar olması gerekliliği düzenlenmiştir.
TTK’nın 473 ilâ 475 inci maddelerine göre sermaye azaltımı yapılması kapsamında, sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının özvarlık içerisinde korunması şartıyla, sermayenin asgari sermaye tutarına kadar indirilebileceği düzenlenmiştir. Buna göre, sermayenin karşılıksız kaldığı durumlarda, sermaye azaltımı yoluyla, kalan sermaye ile yetinilmesi mümkün olup, bunun sağlanması için kalan sermaye ile mevcut kanuni yedek akçeler toplamının, işlem sonrası özvarlık toplamının en az yarısı kadar olması gerekmektedir.
Sermaye tamamlama fonu sadece, zararların mahsup edilmesi suretiyle kullanılabilecektir.
Sermayenin tamamlanması kapsamında, bilanço zararlarının kapatılması için getirilen yükümlülükler uyarınca yapılan ödemelerin öz kaynaklar içerisinde sermaye tamamlama fonu hesabında toplanıp, takip edileceği düzenlemesine ek olarak sermaye tamamlama fonunun yalnızca zararların mahsup edilmesi suretiyle kullanılabileceği düzenlenmiştir.
Sermayenin arttırılması kapsamında düzenlemeler yapılmıştır. Eş zamanlı sermaye artışı ve sermaye azaltımı methodu da düzenlemelere eklenmiştir. Bununla birlikte, sermaye artırımlarında, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının özvarlık içerisinde korunması gerekliliği açıkça düzenlenmiştir.
a) Sermayenin azaltılması işlemi ile birlikte eş zamanlı sermaye artırımında nakdi sermaye taahhüdünün TTK’nın 344 üncü ve 585 inci maddelerine uygun olarak ödeneceği düzenlenmiştir.
b) Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması yoluna gidilmeden sermaye artırımına karar verilmesi ile yapılacak sermaye artırımında, tescil edilecek sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının özvarlık içerisinde korunmasını sağlayacak tutarın sermaye artırımının tescilinden önce ödenmesinin zorunlu olduğu düzenlenmiştir.
c) Aynı genel kurul toplantısında, bedelleri tamamen ödenmek suretiyle, (b) bendindeki koşul aranmaksızın, sermayenin istenilen düzeyde artırılmasına ve daha sonra azaltılmasına karar verilebileceği ve bu şekilde gerçekleştirilecek işlemler sonucunda, tescil edilecek sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının özvarlık içinde korunmasının zorunlu olduğu düzenlenmiştir.
Kur farkı zararlarına ek olarak, sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin hesaplamalarda, 2020-2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan giderler, amortismanlar ve personel giderlerinin toplamının yarısının dikkate alınmayabileceği düzenlenmiştir.
Önceki düzenleme kapsamında, geçici madde ile, 01.01.2023 tarihine kadar, TTK’nın 376. Maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının dikkate alınmayabileceği düzenlenmişti. Yeni düzenleme kapsamında, aynı tarihe kadar, kur farkı zararlarının tamamı ile 2020 ve 2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan giderler, amortismanlar ve personel giderlerinin toplamının yarısının dikkate alınmayabileceği, bu tutarların belirlenmesinde mükerrerlik oluşmayacak şekilde hesaplama yapılacağı, bu kapsamda yapılacak hesaplamalara ilişkin olarak Tebliğ kapsamında hazırlanan finansal tablolarda herhangi bir kayda yer verilmeyeceği ve bu durumun bilgi mahiyetinde dipnotlarda gösterileceği düzenlenmiştir.