KPLAW

İş Kuleleri, Kule 3, Kat:2, 34330,
Levent / Istanbul, Turkey

CONTACT

T: +90 (212) 249 29 39
M: info@kplawtr.com

Israrlı takip artık, Türk Ceza Kanunu’nda kendine ayrı bir maddede yer buluyor.

1989 yılında Amerikalı oyuncu Rebecca Schaeffer kendisini iki yıl boyunca takip eden bir hayranı tarafından öldürüldü. Israrlı takip ilk kez bu olaydan sonra, 1990 yılında, Amerika Birleşik Devletleri Kaliforniya Eyaleti’nde suç olarak düzenlendi. Avrupa’daki diğer ülkelerde de bu fiilin ceza kanunlarında suç olarak düzenlenmesinin yanı sıra, aile hukuku ve kişilik haklarını düzenleyen medeni yasalarda da yaptırıma bağlanmaya başladı.

Stalking kelimesi sözlükte birini çok rahatsız edici veya tehdit edici bir şekilde belirli bir süre boyunca takip etme ve izleme suçu olarak tanımlanıyor. Türkçe’ ye ısrarlı takip olarak çevrilen bu kelimenin, henüz kalıplaşmış bir tanımı bulunmuyor.

Bu konuda yapılan araştırmalar, insanların %12’sinin hayatlarında en az bir kez ısrarlı takibe maruz kaldığını ve mağdurların genellikle kadınlar olduğunu gösteriyor.

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte bilişim sistemlerinin yaygınlaşması ve sosyal medya kullanımının artması da insanları kolayca takip etmeye imkan sağlıyor ve suçun işlenmesini de aynı şekilde kolaylaştırıyor.

Türk Medeni Kanunu’nda doğrudan bir düzenleme bulunmamakla birlikte kişilik haklarını koruyan düzenlemeler ile bu fiile maruz kalan kişi koruma talebinde bulunabiliyor.

İstanbul Sözleşmesi imzalandıktan sonra iç hukukta bu fiile yönelik düzenlemelerin yapılması konusunda eğilimin arttığı görülüyor. Sözleşmede taciz amaçlı takip başlığı altında yer alan madde ile hukukumuzda bu yönde düzenlemeler yapma zorunluluğu doğduğu görülüyor. İlgili maddeye göre:  “Taraflar başka bir şahsa yönelik olarak gerçekleştirilen ve bu şahsı, şahsın kendisini güvende hissetmesini önleyecek şekilde korkutacak, kasıtlı bir biçimde tekrarlanan tehditkâr davranışların cezalandırılmasını temin edecek gerekli yasal veya diğer tedbirleri alacaklardır.”


Israrlı takip eyleminin ayrı bir suç olarak düzenlenmemiş olması caydırıcılık politikalarını etkisizleştiriyor.

Sözleşmenin imzalanmasından sonra bu kapsamdaki ilk düzenleme, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ve uygulama yönetmeliğinde yer alıyor. Türk Ceza Kanunu’nda bu fiilin bu zamana kadar ayrı bir suç olarak düzenlenmemiş olması bu fiilin işlenmesine yönelik caydırıcılık politikalarını etkisizleştiriyordu. Başta doktrin olmak üzere sivil toplum kuruluşları bu fiilin suç olarak Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmesi yönünde görüş bildiriyordu.

Bu gelişmelerin ardından 16 Mart 2022 tarihli Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Genel gerekçeye göre bu suçun oluşabilmesi için, ısrarlı bir şekilde fiziki takip ve yine ısrarlı bir şekilde haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak gerekiyor. Mağdurda ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olacak eylemlerde bulunulduğu takdirde suç teşkil ediyor.

Bunun yanı sıra, failin farklı zaman ve mekanlarda mağdurun karşısına çıkması, onun bulunduğu ortamlarda yanına yaklaşması ve böylece kendisini sürekli olarak mağdura görünür kılmaya çalışması halinde de takip olgusu gerçekleşmiş oluyor.

Fail maddede belirtilen yukarıda belirtilen hareketlerden birini ısrarla tekrarlayabileceği gibi farklı hareketleri farklı yer ve zamanlarda tekrarlamak suretiyle de ısrar iradesini gösterebiliyor. Israrlı takip suçu, zarar suçu olarak düzenlendiğinden, tehlike suçu olarak düzenlenmiş olan 123. maddedeki suçtan ayrılıyor.

Israrlı takip suçunun işlenmesi sırasında, mağdura yönelik gerçekleştirilen fiillerin başka bir suç oluşturması halinde fail; suç teşkil eden bu fiillerden de cezalandırılabiliyor. Örneğin, ısrarlı takip fiili kapsamında mağdura yönelik gerçekleştirilen hareketlerden bir veya birden fazlasının hakaret veya tehdit suçunu oluşturması durumunda, ısrarlı takip suçunun yanı sıra, işlenen bu suçlardan dolayı da fail ayrıca cezalandırılabiliyor.

Bu suçun faili herkes olabileceği gibi çoğunlukla mağdur, daha önceden tanıdığı bir kişinin takibine maruz kalıyor. Bu suçun, çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşanılan eşe karşı; hakkında uzaklaştırma veya konuta, okula ya da iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen eş tarafından işlenmesi, cezayı ağırlaştırıcı neden olarak kabul ediliyor.

Düzenlemeye göre suçun soruşturulması ve kovuşturulması mağdurun şikâyetine tabi kılınıyor ve suç, uzlaştırma kurumunun kapsamı dışında bırakılıyor.

Bu kanun değişikliği teklifi gündemdeki yerini korumakla birlikte yakın zamanda Genel Kurul’da kabul edilerek Resmi Gazete’de yayımlanması bekleniyor.

 

Suç Mağduru İşçi için İşverenler ne yapabilir?

 

Israrlı takip mağduru işçinin telefon numarası, e posta adresi değiştirilebilir. İnternet sitesinde işçiye ait bilgiler en azından suç bertaraf edilene kadar kaldırılabilir.

İşçi fiziki takibe maruz kalmaktaysa, işçinin çalışma saatlerinde değişikliğe gidilebilir. Yine fiziksel takipte işyerinin bütünü bakımından önlem alınabilir., diğer işçiler bu konuda uyarılabilir.

Sabit şirket hatlarından telefonla arama suretiyle ısrarlı takip yapılmaktaysa mağdur işçiye telefonlar yönlendirilmeyebilir.

İşyeri değişikliği yapılabilir. Servis, özel araç temin edilebiliyorsa işçi bu imkanlardan yararlandırılabilir.

İşçiye psikolojik yardım sağlamak amacıyla terapi desteği sağlanabilir.

Fiziki takip söz konusu ise, işyeri bütünü bakımından önlem alınabilir, suçlunın işyerine kesinlikle alınmaması sağlanabilir.

Çalışanın işyerinden manevi destek gördüğünü hissetmesi sağlanabilir.

Israrlı takip işyerinde başka bir işçi tarafından yapılmakta ise buna ilişkin işveren tarafından çalışanın haklarını koruma kapsamında gerekli yaptırımlar ve önlemler uygulanabilir.

 

Konu ile ilgili kapsamlı bilgilere ulaşabileceğiniz kadın hakları dijital rehberimize buradan ulaşabilirsiniz.