KPLAW

İş Kuleleri, Kule 3, Kat:2, 34330,
Levent / Istanbul, Turkey

CONTACT

T: +90 (212) 249 29 39
M: info@kplawtr.com

Hızla büyüyen teknoloji şirketlerine ve ekiplerine hata yapmamaları için sıkça hukuki tavsiyelerde bulunuyoruz. Zira gözlemlerimiz, bu şirketlerin hukuki bir yaklaşımla rahatça gündemlerinden çıkarabilecekleri bazı yaygın hatalara düştüklerini ve bu durumun orta ve uzun vadede gelirlerini ciddi oranda olumsuz etkileyebildiğini bizlere gösteriyor. Bu makalemizde, özellikle teknoloji alanındaki startupların hukuki açıdan, en sık yaptıkları sekiz hatayı ve bunlardan kaçınmak için dikkat edilmesi gereken noktaları kısaca ele alacağız.

1)    Yazılımınızı İş Alanınıza Özel Olarak Hazırlanmış Bir Sözleşme Olmadan Satmak

İşletmeniz dikkate alınarak hazırlanmış olan bir sözleşmeye sahip olmak oldukça önemlidir. Birçok girişim, bir arkadaşından veya benzer bir şirketin internet sitesinden alınan genel bir Hizmet Şartları veya SaaS – Yazılım Hizmet Sözleşmesi kullanır. Bu kötü yazılmış maddeler veya muğlak terimler, uzun müzakerelere ve potansiyel iş kaybına yol açabilir. Size özel olarak hazırlanmış bir sözleşme, hukuki uyuşmazlık ve dava riskini azaltır. Şirketinizle müşteri arasında anlaşmazlıkları önleyebilen ve beklentileri belirleyebilen net şartlar sağlar.

2)    Tüzel Kişiliği Kurarken Yanlış Şirket Türü Seçmek

Birçok girişimci, işletmesini kurarken; basit olmasına, düşük maliyete ve dikkat dağıtıcı unsurları en aza indirmeye öncelik veriyor. Bu da tüzel kişilik oluşumunun göz ardı edilmesine neden oluyor. Bununla birlikte, bir tüzel kişilik kurmak, yatırım çekmek ve kişisel sorumluluğu sınırlamak açısından son derece önemlidir. Doğru şirket türünü seçmek yalnızca şirketin kurucularını ve çalışanlarını değil, potansiyel yatırımcılarını da önemli ölçüde etkileyebildiğini unutmamak gerekiyor.

3)    Fikri Mülkiyet Hukuku Kapsamında Korunduğunu Varsaymak

Bir girişim için fikri mülkiyet, özellikle benzersiz kimliğini oluşturan ve yatırımları çekme sürecinde etkin rol oynayan oldukça önemli bir niteliktir. Bununla birlikte, fikri mülkiyetin korunması adına, girişim farklı fikri mülkiyet türlerini ve her bir kategori için hak sahipliği veya devretme koşullarını net bir şekilde anlamalıdır.

Girişim, fikri mülkiyete sahip olup olmadığını anlayamadığı takdirde üçüncü kişilerin insafına kalabilir veya fikri mülkiyetin kullanımını rakiplerine karşı savunamayabilir. Ayrıca belirli fikri mülkiyet haklarına sahip olunduğundan emin olunmaması, yatırımcılar (ve bunların hukuk ekipleri) tarafından durum tespiti yapılırken fikri mülkiyet hakları inceleneceğinden, girişime kaynak yaratma çabalarını sekteye uğratabilir.

4)    Üçüncü Taraf Hizmet Sağlayıcılardan Hizmet Satın Alırken Sözleşme Hükümleri Hakkında Müzakerede Bulunmamak

Girişimler, çoğunlukla çeşitli faaliyetler için üçüncü taraf hizmet sağlayıcılara bağlıdır. Genellikle girişim, üçüncü taraf bir hizmet sağlayıcıyla anlaşma yaparken hizmet sağlayıcının Ana Hizmet Sözleşmesi’ni (MSA – Master Service Agreement) imzalamaktadır. Ana Hizmet Sözleşmesi’nde yer alan maddelerin girişiminin beklentileriyle uyumlu olabilmesi için Ana Hizmet Sözleşmesi’nin şartlarının gözden geçirilmesi büyük önem arz etmektedir. Ancak Ana Hizmet Sözleşmesi genellikle üçüncü taraf hizmet sağlayıcının lehine hazırlandığından, anlaşmanın karşılıklı olarak daha faydalı hale getirilecek şekilde riskin sınırlandırılması için müzakere edilmesi ve yeniden düzenlenmesi gerekebilir.

5)    Gayri Resmi veya Belirsiz Öz Sermaye Vaatleri

Nakit kısıtlı olduğunda, kurucular bağlayıcı bir sözleşme olmaksızın yardım karşılığında öz sermaye sözü verebilmektedir. Ancak bu öz sermaye verilmediğinde veya beklenen iş yapılmadığında uyuşmazlıklara ve başkaca problemlere yol açabilmektedir. Bundan kaçınmak adına, öz sermaye teklif ederken dikkatli olunmalı ve bağlayıcı bir sözleşme kurulduğundan emin olunmalıdır. Genel olarak, yüzdeler belirsizliğe yol açabileceğinden, sabit sayıda hisse taahhüt edilmesi de önerilmektedir.

6)    Mevzuata Uyumu Dikkate Almadan Yurt Dışında Yüklenici Çalıştırmak

Covid-19'dan sonra, girişimler küreselleşerek çeşitli ülkelerden bağımsız yüklenicileri işe almaya başladı. Bu yaklaşımın faydaları olsa da bünyesinde uyumluluk riskleri de doğuruyor. Bu kapsamda en maliyetli iki hata yüklenicilere çalışan muamelesi yapmak ve gizlilik alanında yasal düzenlemelere uyum sağlamadan bu kişileri veri işleme için kullanmaktır. Bu hatalar girişimler açısından oldukça maliyetli sonuçlara yol açabilmektedir. Bu nedenle girişimlerin ilgili yasal koşullar hakkında bilgi sahibi olmaları ve uyuma dair standartları karşıladıklarından emin olmaları çok önemlidir.

7)    Başka Birine Ait Gizlilik Politikasını Kullanmak

Ne yazık ki bu konu sıklıkla gerçekleşmekte olup, bazı kopyacılar, ilgili gizlilik politikasını kendi internet sitelerinde veya mobil uygulamalarında yayınlamadan önce diğer şirkete yapılan atıfları kaldırma zahmetine dahi girmemektedir. Bir başkasına ait gizlilik politikasını kopyalamaktaki en büyük sorun, ilgili politikada verilen taahhütlerin ve beyanların kopyalayan girişim hakkında yasal olarak bağlayıcı bir yükümlülük oluşturmasıdır. Kopyaladığınız politika, girişiminizin fiili uygulamalarıyla uyuşmuyorsa veya istenmeyen bilgiler içeriyorsa, şirketiniz bu taahhüt ve beyanların yerine getirilmesinden sorumlu tutulabilir.
 
8)    Dikkatli Bir Değerlendirme Yapmadan Ortak Girişim veya Stratejik İttifak Kurmak

Yapılandırma sürecinde, taraflar arasındaki anlaşmanın net bir şekilde anlaşılmasını sağlamak için ortaklar arasında çok kapsamlı bir müzakere yapılması oldukça önemlidir. Sözleşme bu kapsamda ortak hedefler belirleyecek ve sorumluluklar atayacaktır. Yanlış bir şekilde belirlenmiş hedefler ve iletişim eksikliğinden kaynaklanan muğlak beklentiler; fikir ayrılıklarına, verimsiz karar alma süreçlerine ve zayıf iletişime yol açarak ilerlemeyi engelleyebilir. Ve nihayetinde kurulacak ortak girişimin veya ittifakın başarısızlığına yol açabilir.

Özetle

Özellikle teknoloji alanındaki startuplarla yaptığımız toplantılarda, kaçınılması gereken bu yaygın hataların farkında olmanın önemini vurguluyoruz. Girişimciler, potansiyel tehlikeleri bilerek maliyetli komplikasyonlara yol açabilecek risklerden proaktif bir şekilde kaçınabilirler.

*Bu makale Melis Atalay tarafından İngilizce'den Türkçe'ye çevrilmiştir.