KPLAW

İş Kuleleri, Kule 3, Kat:2, 34330,
Levent / Istanbul, Turkey

CONTACT

T: +90 (212) 249 29 39
M: info@kplawtr.com

EYT DÜZENLEMESİ SONRASI İŞVERENLERİ NE BEKLİYOR?

Emeklilikte yaşa takılanlar, bir diğer deyişle, “EYT”liler, çok uzun bir süredir, emekliliğe hak kazanmaları için gerekli düzenlemelerin yapılması adına kuvvetli bir kampanya yürütüyor ve oluşturdukları kamuoyu ile siyasilerden beklentilerini dile getiriyor.  Ekim ayının başında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in “konu hakkında bir düzenleme hazırlığında olunduğu” yönünde yaptığı açıklaması ile, bu çabaların meyve verdiği ve EYT’liler hakkında bir düzenleme yapılacağı hususunda neredeyse hiç şüphe kalmadı.

Bu durum, düzenlemeden faydalanacak olanları sevindirdi ve umutlandırdı. Fakat madalyonun diğer yüzü olan işverenler ise, konunun kendilerini nasıl etkileyeceği hususunda birtakım soru işaretleri ile baş başa kaldı. Peki bu düzenleme işverenleri neden bu kadar ilgilendiriyor?

EYT’li Kimdir?

Bu soruya verilecek cevaptan önce ““EYT”li kimdir?” sorusuna kısa bir cevap vermekte fayda görüyoruz. “EYT”li olarak anılan kişiler, 08.09.1999 öncesinde sigortalı olarak çalışmaya başlayan ve sosyal güvenlik yasasının değişmesi sonrasında emeklilik yaşının yükselmesi ile, emeklilik için gerekli yaş kriterini sağlayamadığı için emekliliğe hak kazanamayan kişilerdir.

Peki Bu Düzenleme İşverenleri Neden İlgilendiriyor?

Bilindiği üzere, kıdem tazminatına ilişkin olarak geçerliliğini korumakta olan 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. Maddesi uyarınca, yaşlılık aylığı almak üzere öngörülen prim günü ve sigortalılık süresini sağlayan kişiler, kendi istekleri ile işten ayrılmak istemeleri halinde, kıdem tazminatına hak kazanırlar.

EYT’lilerin emekliliğe hak kazanması sağlayacak düzenlemenin yürürlüğe girmesi halinde, işvereni bekleyen iki esas tehlike bulunuyor.

Bunlardan ilki; işverenlerin karşılaşacağı kıdem tazminatı yükü olarak karşımıza çıkıyor. İşverenlerin, emekliliğe hak kazandığı gerekçesi ile işten ayrılmak isteyen ve iş sözleşmesine göre hizmet süresi bir yılı aşan her bir çalışan için, çalışanın işe başladığı tarihten itibaren iş sözleşmesinin devamı süresince her geçen tam yıl için çalışana 30 günlük giydirilmiş ücreti tutarında kıdem tazminatı ödemesi gerekiyor.. Dolayısıyla, işverenlerin finansal açıdan önünü görebilmesi ve gerekli hazırlıkları yapabilmesi adına, çalışan profilini gözden geçirerek, düzenleme sonrası emekliliğe hak kazanabilecek çalışanlarının oluşturabileceği kıdem tazminatı yükünü hesap etmesi gerekiyor. Düzenlemenin 2023 yılı içerisinde yürürlüğe girmesi halinde, bu konuda yapılacak değerlendirmenin, belirlenecek yeni kıdem tazminatı tavanı da hesaba katılarak yapılması gerekiyor.

İkinci tehlike ise, düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile, düzenlemeden faydalanacak olan çalışanı ani bir şekilde kaybetmek olacak. EYT kapsamında girecek çalışanların birçoğu, yaşları itibariyle, işverenler açısından donanımlı ve tecrübeli personel niteliğindeler, ayrıca emeklilik sebebiyle işten ayrılacak olan çalışanların, ihbar süresi kullanması da şart değil. Bu pencereden bakıldığında, düzenleme sonrasında çalışanların emeklilik sebebiyle iş sözleşmesini sona erdirmesi ile birlikte, birçok işverenin paha biçilemez değerde bir know-how’ı ve kurumsal hafızayı, çok kısa bir süre içerisinde kaybetmesi kaçınılmaz olacak. Bu ani ayrılık ile, işveren, çalışanın yerini doldurmakta zorlanacak ve yeni gelen çalışan da görevine adapte olması ve eski çalışan ile aynı nitelikleri edinmesi için yoğun bir çaba göstermek zorunda kalacak.

Emekli Olmak İsteyene “Dur” Demek Mümkün mü?

Peki, emekliliğe hak kazanan bir çalışanın bu hakkını kullanmasının önüne geçmek mümkün müdür? Belirtmek gerekir ki, kıdem tazminatına hak kazanma halleri ve tazminatın hesaplanma şekli, kamu düzenine ilişkin bir konu olarak ele alınıyor. Dolayısıyla, kanunda öngörülen ve çalışana hak kazandıran bu haller, taraflar kendi aralarında anlaşmış olsalar bile, çalışan aleyhine kısıtlanamaz. Bu sebeple, emekliliğe hak kazanması sebebiyle işten ayrılmak isteyen bir çalışana engel olunması mümkün olmayacak.

Her ne kadar çalışanların bu yöndeki haklarının kısıtlanması yahut haklarını kullanmalarının ertelenmesi mümkün olmasa da, çalışanları çalışmaya devam etmeleri için teşvik etmek mümkün olabilir. Işverenler, emekliliğe hak kazandığı halde çalışmaya devam eden çalışanları için, birtakım ek menfaatler öngörebilir, ek yan haklar sağlayabilir, mevcut hak edişlerini garanti eden birtakım anlaşmalar yapabilir ve bu şekilde EYT düzenlemesinin kendileri açısından oluşturacağı dezavantajları bertaraf edebilirler.

Düzenlemenin İçeriği Belirsizliğini Koruyor

Gelen açıklamalar konuya duyulan heyecan ve umudu artırsa da, altını çizerek belirtmek gerekir ki; EYT’liler ile ilgili düzenlemenin içeriği ve kapsamı henüz belirsizliğini koruyor. Dolayısıyla, yasa koyucunun iradesi, yukarıda bahsettiğimiz hususlara ilişkin olarak da birtakım değişiklikler, imkanlar yahut kısıtlamalar öngörebilecek. İlgili yasal düzenlemenin, 2022 yılının Aralık ayı içerisinde meclise getirilmesi ve 2023 yılı başında yürürlüğe girmesi bekleniyor. EYT’liler hakkında yapılacak düzenlemenin detaylarını ilerleyen günlerde bekleyip göreceğiz.