KPLAW

İş Kuleleri, Kule 3, Kat:2, 34330,
Levent / Istanbul, Turkey

CONTACT

T: +90 (212) 249 29 39
M: info@kplawtr.com

Sözleşmelerde yer alan uyuşmazlık çözüm hükümlerinde, tarafların tahkim yoluna gitmeden önce uyuşmazlıklarını karşılıklı müzakere yoluyla çözmeye çalışacaklarını, uyuşmazlığın bu şekilde çözülememesi halinde ise tahkim yoluna başvurulacağı şeklindeki tahkim anlaşmalarına çok sık rastlanır. Öncelikle, bu ifadenin tarafların uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözülmesi iradesi hakkında tereddüt yaratıp yaratmadığı sorusu akla gelebilir. Diğer bir problem ise, tarafların müzakere sürecini başlatmadan veya tamamlamadan tahkime başvurmalarının hakem kararının iptali için sebep olup olmadığıdır.  Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 13.4.2022 tarihli kararında, tahkim yargılamasına başlamadan önce müzakere yoluyla uyuşmazlığın çözülmeye çalışılmasına ilişkin kaydın tahkim iradesi hakkında tereddüde neden olacağına ilişkin bir tartışmaya yer vermedi.

Kararın kaleme alınışından Yargıtayın bu şekildeki koşulların tahkim anlaşmasının geçersizliğine neden olmadığı görüşünde olduğunu söyleyebiliriz. Karara konu uyuşmazlıkta iptal davasındaki davacı -tahkim yargılamasında davalı- uyuşmazlığın müzakere yoluyla çözülmesi için girişimde bulunulmadan tahkim yargılamasına başvurulduğunu iddia ederek hakem kararının iptalini talep etti. Tahkim yargılamasında, hakemler davacının dava dilekçesini hazırlayacağı sürede sulh müzakerelerinde bulunabileceklerini ifade ediyor. İptal davasının açıldığı Bölge Adliye Mahkemesi, tahkimdeki davacının müzakere koşulu öngören sözleşme maddesine atfen iki mektup yazmasını ve davalının buna cevap vermesini, tahkim yargılamasında müzakerede bulunabileceğine ilişkin hakem hatırlatmasını müzakere ön koşulunun yerine getirilmiş sayılması için yeterli görüyor. Ancak, müzakere için herhangi bir girişimde bulunulmadan tahkim yargılaması başlatılsaydı bunun bir iptal sebebi olup olmayacağı konusunda kararda bir açıklık bulunmuyor.